Sen bakma bu kadar hüzünlü şeyler yazdığıma,
Ben çok gülerim.
Ve gülerken hiç kimse yalan olduğunu anlayamaz.
17 Nisan 2015 Cuma
7 Nisan 2015 Salı
Tango with Lions ~ In a Bar
Neden kandırıyoruz ki birbirimizi. Önce kendimizi neden kandırıyoruz. Yalnızlığımızdan kaçmak için arkadaşlar arıyoruz. Yakın ya da uzak arkadaşlar...Erkek ya da kız arkadaşlar...Eğlenceli ve karanlık olanlar... Az konuşanlar, çok konuşanlar. İhtiyaçlarımıza göre kullanabileceğimiz çeşit çeşit arkadaşlar işte. Bize yalnızlığımızı unutturacak, beraber yalnızlığımızı unutacak arkadaşlar. Ama sonunda hep...
All so lonely,
All so lonely as me
Neden böyle olduk biz. Ne zaman kanımıza girdiler ve basit mutluluğumuzu aldılar elimizden. Diğerlerinin göremediğini görmek dediler. Sonra da içimizde geçmek bilmeyen bir huzursuzlukla ne yapacağımızı bilemez bir halde kendimizle baş başa bıraktılar bizi. Farklı olduğumuza inandıkça daha da farklılaştık. Sonra da sandık ki mutluluk aptallara göre ve biz mutlu değil huzursuz olmalıyız. İşte oldu.
Her zaman bir yarım kalmışlık var şimdi. Depresyon değil bu. Zaman zaman gelen ve sonra geçen bir şey değil. Belki bir hastalık olabilir ama geçici değil. En mutlu zamanlarda bile pusuya yatmış uzaktan sinsice gülüyor her şeye. Küçümseyerek kazandığını zannediyor. Kibir mi acaba bunu yaptıran. Ya da adı her neyse, önemli değil çünkü. Önemli olan ne hissettiğimiz. Peki ya artık hiçbir şey hissedemiyorsak...
Her zaman bir yarım kalmışlık var şimdi. Depresyon değil bu. Zaman zaman gelen ve sonra geçen bir şey değil. Belki bir hastalık olabilir ama geçici değil. En mutlu zamanlarda bile pusuya yatmış uzaktan sinsice gülüyor her şeye. Küçümseyerek kazandığını zannediyor. Kibir mi acaba bunu yaptıran. Ya da adı her neyse, önemli değil çünkü. Önemli olan ne hissettiğimiz. Peki ya artık hiçbir şey hissedemiyorsak...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)