23 Aralık 2014 Salı

Çok Okuyan mı Anlar Çok Ağlayan mı?


Maalesef Pandorina mutsuzluğu okuyarak öğrenecek kadar şanslı olamadı. Mutsuz olduk, acı çektik, ağladık. Kimi zamansa daha kötüsü oldu: mutsuz ettik, ağlattık. Bunun yarattığı hissi tarif etmek çok zor. Hadi bu acıyı da sınıflandırsana Freud. Kolay değilmiş di mi Linné pozları kesmek?

Keşke Sihirli Annem'de yaşıyor olsaydık ve işaret parmaklarımın ucu birbirini gösterdiğinde zaman dursaydı. Sonra "Zaman geriye aksın." diye bağırırdık ve belki her şeyi düzeltebileceğimiz bir yere kadar geri giderdik. Ama maalesef o büyülü dünyada yaşamıyoruz, Defne Joy Foster bile öldü ve biz büyüdük.

Şimdi aldığımız kararların ve seçimlerimizin bedelini ödememiz gereken bir yaştayız. Parmaklarımızı yuvarlak yapıp karşımızdakine bozdurarak çözemiyoruz sorunlarımızı.

Ama ben büyümeye karşıyım. Peter Pan'la aşk yaşamış biri olarak kolayca söyleyebilirim ki çocuk kalmakta hiçbir sakınca yok.

Çocuklar çabuk unuturlar. Biz de unutacağız ve öyle bir gün gelecek ki tüm yaralar sarılacak. Bu süreç sancılı olabilir ama sevgi daim olduğu müddetçe iyileşme ne kadar uzun sürerse sürsün tamamlandığında o baş parmakla işaret parmağının yaptığı çember bozulacak.

Benim hala umudum var...

A.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder